"Hakkınızda konuşulmasından daha kötü bir şey varsa o da hakkınızda konuşulmamasıdır."

Oscar Wilde

Yeni sosyal paydaşımızı takdimimdir; Metal Yakalılar

Yeni sosyal paydaşımızı takdimimdir; Metal Yakalılar

2017 yılı Aralık ayında Campaign Türkiye için yazdığım bir makalenin başlığı Yapay Zeka Çağında PR’dı. Tam üç yıl önce yazdığım bu makalede şunu söylemiştim; ‘Bugün belki sosyal paydaşlarımız içinde yeri yok ama yarın mutlaka metal yakalıları da göz önüne alarak iletişim planlarımızı yapmaya başlayacağız. Eğer yeteri kadar donanımlıysak bunu biz yaparız, değilsek bunu da bir yapay zekaya bırakmamız işten bile değil’.

2020 yılının son günlerinde pandeminin içinden kaybolmadan geçmeye çalışıyoruz. Türkiye’de başlangıcı Mart ayı olarak alırsak uzaktan çalışma döneminde dokuz ayı geride bıraktık ve bu süre içerisinde yeni bir döneme nasıl ayak uyduracağımızı anlamaya çalıştık. Pazarlama profesyonelleri, gazeteciler, sosyal medya etkileyicileri, iletişim profesyonelleri, iş dünyası Instagram, Youtube üzerinden açılan canlı yayınlar ile yeni dönemi anlamaya çalışıyoruz.

Aslına bakarsanız zaten yaşamaya başladığımız yeni dönemin araçlarını kullanmak zorunda kaldığımız bir zaman dilimindeyiz. Belki anlamak için geç kaldık dememiz daha doğru bir yaklaşım olur. Daha fazla vakit kaybetmeden iletişimciler olarak yapay zeka, metal yakalılar gibi kavramları içselleştirmeye başlamalıyız. Araç mesajdır diye çok sık kullandığımız bir sözü yeni dönemin şartlarına göre yeniden değerlendirme kapsamına almalıyız.

Bundan üç yıl önce Apple’ın Siri’si ya da Google Asistan’ı artık hayatımızın bir parçası oldu diyordum. İnsana ait özelliklerin bir yazılımda olması bugün için çok şaşırtıcı gelmiyor. Sosyal medya ile başlayıp Web 2.0 ve Sanayi 4.0 ile devam eden matematiksel düzlemde, bugün en fazla dijital PR diye adlandırılan basitleştirilmiş tanımlamanın ötesine geçecek adımlar atmamız gerekiyor. Hayatımıza yön veren teknoloji, bilimden sanata, iş hayatından sosyal yaşama kadar bütün alanları kaplamışken biz dijital rüzgarlarla yelkenlerimizi şişiremeyeceğiz. Değişimin içinde olmak zorundayız. Çünkü artık konumlandırmaya çalıştığımız markalar, ulaşmak istediğimiz iletişim hedefleri bir yapay zekanın süzgecinden geçerek tüketicilerin zihninde yer bulacak. En basitinden nesnelerin internetinde evde ihtiyaç duyulan bir hızlı tüketim ürününün hangi marka olacağına bir yazılım karar verecek. Bilgileri dijital dünyadan tarayacak, fiyat karşılaştırmasını yapıp ödemeyi kripto para ile yapacak.

Sosyal paydaş yaklaşımı kapsamında her zaman tekrarladığım bir cümleyi daha ne kadar anlatabilirim çok emin değilim; bir kurumun en önemli sosyal paydaşı çalışanlarıdır. Belki bir beş yıl daha geçerliliğini devam ettirecek. Bunu anlattığım dönemde sosyal paydaş listemde metal yakalılar yoktu. Yeni PR yaklaşımında deneyimin anonimleşmesinden, forumlardan, tüketici yorumlarından bahsederken; arama motoru optimizasyonunu anlatırken daha ne kadar bu cümleyi kurmaya devam edebilirim. Basın bültenlerini kilit kelimeleri baz alarak yazmaya başladığımız dönemde aslında öncelediklerimizin metal yakalılar olduğunu göz önüne almamız gerekiyor.

Gazete satışları bu kadar azalmış, dergiler yaşam alanlarını dijital kanallar üzerindeki indirilme sayılarına bağlamışken Youtube üzerinde kanallarını oluşturanlar ya da Podcast yayınlarına öncelik vererek ilerleyenler bugün çok daha avantajlı durumdalar. Zamanın ruhu PR’ı dijitalleştirdi ama artık buna Dijital PR diyemeyiz. İletişim, doğru zamanda doğru hedef kitleye doğru mesajı iletebilmektir. Araçlar değişebilir ama iletişim hedefi değişmez. Ben yazıya geçirmek için metal yakalıları takdim etme ihtiyacı duydum ama onlar zaten iletişim planları içerisinde bir sosyal paydaş olarak yerlerini aldılar.

Bugün hibrit bir iletişim planı oluşturmaya başladığımızı söyleyerek bitiriyorum bu yazımı. Üç yıl sonra bu makaleye atıfta bulunarak ne yazacağımızı şimdiden düşünmeye başlamazsam bir iletişim profesyoneli olarak benim için de çok geç olmuş olacak.