"Ne söylersen söyle, söylediklerin karşındakinin anladığı kadardır."

Mevlana

2016 Yılında Melek Yatırımcıları Bekleyen İletişim Fırsatları

İnsanlar yaşadıkları coğrafyanın ekonomik ve sosyal şartlarındaki değişimlere göre zaman içerisinde önceliklerinde, alışkanlıklarında ve davranışlarında değişiklikler sergiler. İş dünyasındaki değişim de tıpkı insan yaşamlarındaki değişimler gibi önceliklerini ortaya koyar. Alışkanlıklarını değiştirir, toplumsal gelişmelere göre şekil alır. Yeni kavramlar üreterek bu değişimin tetikleyicisi haline gelir ya da gelişen bir kavramın içerisine dahil olur.

Yeni ekonomi olarak adlandırdığımız bir kavram eskiyerek yerini yaratıcı ekonomiye bırakıyor. Ekonomik düzlemdeki gelişmeler ve değişimler insanların alışkanlıklarını, davranışlarını sosyal değerlerini de değiştiriyor.

Sosyal değerler toplumlar arasında farklılık gösterir. Ekonomik yapı ve üretim şekillerindeki farklılıklar, eğitim ve öğretim anlayışı, dini yaklaşımlar temelde sosyal değerlerin şekillenmesindeki en önemli etkenlerdir. Özellikle 1980 sonrası Türkiye’de benimsenen ekonomik modelin ve üretim araçlarının değişmesi ile birlikte sosyal değerlerde de gözle görülür değişiklikler yaşanmaya başlamıştı. Bu değişim Türkiye’nin dış dünyaya ayak uydurmak zorunda kaldığı ve geç kalan bir değişimin sıkıntılarını da yanında getirdi.
2000’li yıllarda dünyada teknolojinin gelişmesiyle birlikte yeni ekonomi kavramı yerini yaratıcı ekonomiye bıraktı. Türkiye bu sefer zorunluluktan olmasa da eğitimli ve donanımlı yeni neslin bu ekonomik dönüşüme uyum sağlayabildiği ölçüde bu kategoriye geçiş sağlamaya çalıştı.

Yükselen Sosyal Değer Girişimcilik
İş dünyasının yeni ve genç liderlerinin bu yapıya entegre olması ve Türkiye’de yaratıcı ekonominin iyi örneklerinin sergilenmeye başlamasıyla eğilim ve ilgi artmaya başladı. Belki Mynet gibi bir portalla örnekleyebileceğimiz, Ekşisözlük, YemekSepeti, GittiGidiyor ve Sahibinden.com ile devam ettirebileceğimiz başarılı örnekler birçok genç ve işadamı için yeni fikirler ve uygulama sahaları ortaya çıkardı. Son günlerde Temizlikyolda.com, Scorp, Portakalbahcem.com gibi farklı kategorilerde iyi uygulama örnekleri ile karşılaşmak bir tesadüfün sonucu değil.
Bugün itibariyle Türkiye’nin sosyal değerlerinde girişimciliğin yükselmeye başlayan bir sosyal değer olduğunu söyleyebiliriz. Öyle ki bu alan küçük networking toplantıları ve başarı öykülerinin paylaşıldığı organizasyonlardan taşıp uluslararası konukların ağırlandığı, başarılı girişimlere yatırımların yapıldığı ve hatta Silikon Vadisine uzanan başarı hikayelerine kadar ulaştı.
Melek yatırımcı, start up sözcükleri, başarılı exit hedefi birçok ilgili çalışan ve okuyan kişi için yeni kavramlar değil. Artık bu ekonominin, bu yaklaşımın kendi platformları, yayınları var. Geleneksel ve başarılı yayınların bu büyüyen alana gözlerini kapatmadığı da bir başka gerçek. Melek yatırımcı ağları ekonomi dergilerin kapak haberleri olmaya başladı. Melek yatırımcılar ve girişimciler ise haberlerinin belki de Hürriyet yerine Webrazzi’de çıkmasına çok daha fazla önem veriyor.

Kaç Melek Yatırımcımız Var
Bu yükselen değeri biraz daha somut ve rakamlara dökerek anlatmak istiyorum. Hazine Müsteşarlığının 2015 Aralık ayı verilerine göre toplam 339 melek yatırımcı var Türkiye’de. Bu melek yatırımcıların 155 tanesi 2013 yılında lisans almış, 120 tanesi 2014 ve 64 tanesi de 2015 yılında. Türkiye’de melek yatırımcılığı ciddi bir şekilde yapan önemli melek yatırımcıların bir kısmının lisanslarının olmadığının altını çizmemiz gerekiyor. Doğal olarak o isimler bu 340 lisanslı melek yatırımcı arasında yer almıyorlar.

Türkiye’de melek yatırım ağları aracılığıyla yapılan yatırım miktarı, yine hazine müsteşarlığının verilerine göre 2013 yılında 1,54 Milyon TL, 2014 yılında 1,85 Milyon TL ve 2015 yılında 3,63 Milyon TL’sına erişmiş durumda.

Melek yatırımcı sayısında bir doygunluğa doğru gidiş varken, yatırım sayısında ve miktarında artış görülüyor. Yine ilginin boyutunu değerlendirebileceğimiz bir başka değeri gözden geçirelim, melek yatırımcı kilit kelimesiyle yazılı basında yer alan haber sayısı yıllara göre nasıl şekillenmiş? Medya Takip Merkezi’nin verilerini kullanarak yaptığım araştırmaya göre 2012 yılında 539, 2013 yılında 1042, 2014 yılında 1357 ve 2015 yılında 1484 haber içinde melek yatırım haberi yazılı basında yer almış. Bu haberler ulusal ve yerel mecralarda yer almış.

Kimler Melek Yatırımcı Algısından Yararlanmak İstiyor
Melek yatırımcı sayısının çok artmadığı, başarılı girişim sayıları artsa da örnek olabilecek çıkış projelerinin çok olmadığı bir ortamda acaba haber sayıları neden bu kadar artıyor? Haberler incelendiğinde melek yatırımcılar ve girişimciler dışında bu kategoriye dahil olan, ilgilenen ve ilgisini sürdürmeye çalışanlar var. Bunların içinde ticaret ve sanayi odaları, kamu otoritesi, üniversiteler, güçlü dernek ve STK’lar ve banka- finans kuruluşlarını sayabiliriz.

Yine bir başka soru ile devam edelim; bu ilginin nedeni ne? Bir çok nedene bağlamak mümkün, mesela vergi avantajlarından faydalanmak, bir ağın içerisinde yer alarak yeni iş fırsatları yakalayabilmek, küçük bir yatırımla belki bir Facebook başarısı yakalayabilmek gibi… Ben burada bu ilginin en önemli nedeni olarak yükselen bir sosyal değerden yararlanma arzusu, olumlu bir algıdan güç ve fayda edinme çabası olarak görüyorum.

Türkiye Yeni Başarı Hikayeleri Arıyor
Hayatımızda teknoloji tabanlı bir dünya var. Bu dünyanın getirdiği yeni bir yaşam, yeni bir kuşak, yeni bir ekonomik düzlem, yeni bir iş düzeni, yeni meslekler, yeni başarı hikayeleri ve yeni iş liderleri var. 2015 ve 2016 yılının Türkiye’sinin ihtiyaçlarına baktığımız zaman yeni başarı hikayelerine ihtiyaç duyduğumuzu görüyoruz. Bilgi birikimi olan, yeni dünyayı anlayabilen, deneyimli ve hatta finansal olarak güçlü başarılı ve vizyoner isimler arıyoruz. İş dünyası da, çalışanlar da hatta bu ülkenin vatandaşları olarak beklenti gün geçtikçe artıyor. Teknolojiyi kullanabilen, genç ve başarılı gençlerin ortaya koyduğu performansların yavaş yavaş kendini göstermeye başlaması ile birlikte melek yatırımcılığa olan ilgi karşılıksız kalmamaya başladı. Melek yatırımcıların oluşturmaya başladığı bu olumlu algıyı sahiplenmeye, bu algı değerinden pay kapmaya çalışanların olması da gayet doğal.

Melek Yatırımcılar Nelere Dikkat Etmeliler
Burada dikkat edilmesi gereken konu, Türkiye’de emekleme döneminde olan melek yatırım alanının kirlenmeden olumlu algısını sürdürmeye nasıl devam edeceğidir. Melek yatırımcılar gündemi, itibarı ve oluşan bu olumlu algıyı yönetirken iletişimin üç temel ilkesinden ödün vermemeliler. Sürekli, düzenli ve planlı bir iletişim. Algı ve itibarı yönetebilmek için sadece başarılı girişimlere yatırım yapmak ve bunları bir değer olarak ortaya koymak yeterli değil. Melek yatırımcıların iş planları gibi iletişim planlarının da olması ve bunun yıla yayılması gerekiyor. İş hedeflerini takip ettikleri gibi iletişim hedeflerinin neresinde durduklarını ölçmeleri, gündemi mutlaka yakından takip etmeleri gerekiyor. Bu alanda her zaman olduğu gibi nitelikli içerik üretebilmek, içeriğe katkıda bulunabilmek hedef kitle ve sosyal paydaşlara ulaşmada en önemli araç. Başarılı start uplara yapılan yatırım kadar, üniversite ve sivil toplum örgütleri ile yapılacak nitelikli toplantılara katılım değerli. Dikkat edilmesi gereken bir konu girişimcilik ve yatırımcı algısını kendi iletişim hedefleri için kullanmak isteyen kurum ve STK’lara yönelik olmalı. İtibarını geliştiren her melek yatırımcının önünde yeni kapıların açılacağını söylemek 2016 yılı için bir kehanet değil. Melek yatırımcıların, yenilikçi iş fikirlerini değerlendiren ve bu fikirlere yatırım yapan kişiler olduğunu altını çizecek mesajlara odaklanması gerekiyor. Finansal güçlerinin yanı sıra bilgi birikimlerini, tecrübelerini ve iş bağlantılarını yatırım yaptığı girişimlerin başarıya ulaşması için etkin şekilde kullandıklarının altını çizmeliler.

Bunları yapan ve iletişimi doğru yönetebilen melek yatırımcıların 2016 yılında kazanacakları çok şey olacak.